Dünyanın En Eski Rehber Kitabı: Kamasutra
Kamasutra, dünyanın en eski erotik rehber kitaplarından biridir ve kesinlikle en ünlüsüdür. Ancak “Kamasutra” yüzyıllar boyunca yanlış anlaşılmıştır. Aslında “kamasutra”nın içeriğinin çok azı cinsellikle ilgilidir ve seks pozisyonlarından çok daha fazla bilgiyi içinde bulundurur. Gelin dünyanın ilk “seks klavuzu” olma özelliği taşıyan kamasutra nedir ve Kamasutra hakkında merak edilenler neymiş yakından bakalım.
Kamasutra Nedir?
Kamasutranın, eski Hindistan’ın edebi dili olan Sanskritçede, muhtemelen MÖ 400’lü yıllarda yazıldığı tahmin edilmektedir. Eser, cinsellik hakkındaki günümüzde dahi cesurca yaklaşımlara sahip olduğu için bugün hala insanları utandırabilen bir niteliğe sahip olmasıyla bilinir.
Kama Sutra, Hintli bilge Mallanaga Vatsyayana yazmıştır. Rivayete göre kitap ilhamını Tanrı Shiva ve karısı Parvati’nin evlilik hayatlarından ve cinsel birleşmelerinden almıştır.
Hinduizm inancına paralel yaşamı sevdirme amacıyla yazılan Kamasutrada toplam 7 bölüm ve 36 alt metinden oluşur. Erkekler ve kadınlar ile ilgili geniş cinsel bilgilerin yanı sıra, aralarındaki uyum, sarılma çeşitleri ve tabi ki birbirinden farklı ve zorluk derecelerine göre değişen seks pozisyonları ve cinsellikle ilgili tavsiyeler yer alır. Aynı zamanda Kamasutrada; toplumsa ve sosyal tespitler, cinsel birleşme, evli çiftlerin cinsel yaşamları, kadın ve erkek cinsellikleri, kadının erkekler üzerindeki etkisi, erkeğin kadınlar için nasıl daha çekici olabileceği gibi konular detaylı biçimde işlenir.
Kamasutra kitap özeti ve hakkında merak ettiğiniz diğer şeyleri internette bulabilirsiniz.
Kamasutra Ne Demek?
Sanskritçe’de “sutra” “iplik” anlamına gelir ancak “metin” anlamına da gelebilir. Kama, “arzu, zevk, aşk veya seks” anlamında da kullanılır. Kamasutra, aynı zamanda erotik aşk tanrısının adıdır. Kama Sutra kelimeleri bir araya getirildiğinde “Arzu Üzerine Öğretiler” olarak tanımlanabilir.
Kama Sutranın Felsefesi Nedir?
Hint düşünürlere göre yaşam 4 temel maddeden oluşur: Darma (Dinsel erdem), Kama (Zenginlik), Kama (Zevk) ve Moksha (Günahlardan kurtulma). Bu düşünceye göre, kişi bebeklik/çocukluk, gençlik ve yaşlılığında bu aşamalardan geçmektedir. Vatsyayana’ya göre, kişi önce hayatını nasıl kazanacağını öğrenmelidir. Vatsyayana kitapta kişi kendine güvenli bir yaşam oluşturduktan sonra, cinsel tatmin ve zevke erişebileceğini belirtir ve yazar bu kavramları birbirinden asla ayırmaz.
Kama Sutranın bölümleri, flört etmek, bir partner bulmak ve evlilik boyunca cinsel kimyayı sürdürmenin çeşitli yöntemlerini ve ipuçlarını içermektedir. Kitabın büyük bir kısmı romantik aşkın felsefesine ve bir insanın ruhunda arzuyu tetikleyen duygulara adanmıştır. Eğer Kamasutra kitabına göz atarsanız, bölümler size biraz şaşırtacaktır. Çünkü “Kamasutra” her şeyden önce kadın-erkek ilişkileri için psikolojik analizler de içerir.
Kama Sutra Neden Bu Kadar Popüler Olmuştur?
Sevişmenin dünya üzerindeki bilinen en eski kılavuzu, insan ilişkilerinin yalnızca fiziksel yönüyle sınırlı değildir. Aynı zamanda partnerle sağlıklı bir duygusal bağ kurmanın da anahtarıdır. Kamasutra’da tasvir edilen birçok seks pozisyonu (Asanaas), kadının aktif ve eşit katılımını gerektirir.
Kama Sutra uzmanlar tarafından, zamanına göre oldukça özgürlükçü bir metin olarak görülmüş ve entelektüel çevrelerce sık sık tartışılmıştır. Çünkü Kama Sutra kitabında kadınlar da erkekler kadar cinsel yönden özgür olarak görülür ve erkeklerin kadınlara akıllara durgunluk veren sevişme sağlamaları hakkında nasihatler içerir! Bir düşünün, 3 bin sene önce yazılan ve kadınları eşitlikçi yaklaşımla ele alan bir kitap!
Kamasutra, MS 4. yüzyıldan sonra gelen birçok ikincil metni ve eski Hindu tapınaklarındaki Kama ile ilgili kabartmalar ve heykellerin yaygın varlığının örneklendiği Hint sanatlarını etkiledi. Bu etkilerin en iyi örneklerinden bir tanesi Madhya Pradesh’deki Khajuraho tapınağıdır ve UNESCO dünya mirası listesinde yer almaktadır.
Modern bir okuyucu, kitabın seks tanımlamalarının tanıdık olmasını ve eski Hindistan’daki yaşamın ayrıntıları tuhaf bulabilir, ancak kitap dikkatli okunulduğunda o zamanın kültürel konuları günümüzdeki değer yargıları ve alışkanları açısından benzerlik gösterir. Bu eski metin, yazıldıktan yüzlerce yıl sonra, 1883’te İngilizceye çevrildiğinde Batı dünyasında bilinmeye başlanmıştır.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir: